HASTALIKLARDAN KORUNMAK MÜMKÜN MÜDÜR?
İnsan sağlığı herkesin önemle üzerinde durduğu ancak en çok da ihmal ettiği konuların neredeyse başında gelmektedir. İnsanların gündelik koşuşturmalar içerisinde yaşadığı sorunları erteleyerek, adeta komaya girdikten sonra doktora gitmesi maalesef sağlık sorunlarının çözülememesinde büyük etken olarak karşımıza çıkmaktadır. Oysaki erken teşhis neredeyse hayatı kurtaracak kadar önemlidir. Esasında insanların hastalanmamayı amaçlayarak yaşamaları tüm sorunu kökten çözecek kadar etkili bir yöntemdir. Ancak bunu yaparken, yalam tarzlarını, alışkanlıklarını kökten değiştirmeleri de gerekebileceğinden zorlanmaları büyük olasılıktır.
En iyi tedavi, hastalanmamak..
Kişilerin yaşam tarzlarında yapacakları bazı değişiklikler ile hastalıkların önüne büyük oranda geçilmesi mümkün. Sağlıklı, düzenli ve dengeli ile beslenerek metabolizmanızı hızlandırabilir, ciltteki sorunların önüne geçebilir ya da hastalıklara karşı vücudunuzun direncini artırabilirsiniz. Bu zaten bir çok hastalığın önüne otomatikman geçeceği için kişi adeta yemek yerken tedavisini yapmış olacak anlamını taşımaktadır.
Sebze ve protein ağırlıklı beslenmek, kişinin vücut gelişimine son derece olumlu etki ederek, erken yaşlardan itibaren güçlü bir vücut yapısının ortaya çıkmasına neden olacaktır. Sağlıklı ve dengeli beslenme ile beraber başlatılan spor hayatı da sağlıklı yaşamın vazgeçilmez unsuru olarak karşımıza çıkmaktadır. Birçok hastalığın kilo ile ilişkili olduğu gerçeğini hatırlayacak olursak, düzenli spor yapanların kilo ile problemlerinin olmadığını görürüz. Kilo açısından herhangi bir sorunu olmayan bireyler de böylelikle kalp ve damar da dahil olmak üzere bir çok hastalığı daha başlamadan bitirmiş ve vücutlarından atmış oluyorlar. Sadece spor değil elbet, sağlıklı bir uyku düzeninin olması da yine bir çok hastalığın oluşumunu büyük ölçüde azaltacaktır.
Gün boyu aktif olarak yaşamın içerisinde, ordan oraya koşuşturan vücut, bir saatten sonra pek tabii olarak dinlenme ihtiyacı duymaktadır. Sağlıklı ve deliksiz bir uyku çekmek demek vücudun kendini dinlendirmesi, yenilemesi ve ertesi günkü koşuşturmaya hazırlaması anlamı taşıdığı için büyük önem arz etmektedir. Işık olmayan, tamamen karanlık, sessiz bir odada ve sağlıklı yatak ve yastık eşliğinde çekilen uyku kendinizi hem fiziksel hem de zihinsel açıdan fevkalede iyi hissetmenize neden olacaktır. Erken saatte yatıp, sabah da aynı şekilde erken kalkıldığında, vücut dinlenme görevini layıkıyla yerine getirmiş olmaktadır.
Tatil ile sağlık arasında bir ilişki var mıdır?
Yukarıda bahsini ettiğimiz, uykunun sağlık üzerindeki etkisinin genişletilmiş ve kapsamlı hali de tatil proğramları olmaktadır. Sene boyunca yorulan vücut, bir haftalık dahi olsa tatil programlarında belki fiziksel olarak değil ancak, zihinsel olarak müthiş bir dinlenme aktivitesi gerçekleştirdiği büyük bir gerçektir. Yoğun iş temposundan ve stresinden uzakta, ruhunu dinlendirmeye çalışan ve kısmen de olsa bunu başarabilen bireyin iş motivasyonu artış gösterecektir. Farklı ortamlarda, farklı kültürler ile yanışmanın psikoloji üzerinde olumlu etkiler taşıdığı tartışmasız büyük bir gerçektir.
Ancak sağlık çerçevesinde incelemeye devam ettiğimiz zaman, tatil olgusunun sadece ruh sağlığını olumlu etkilediğini söyleyemeyiz. Çıktığı tatil ile aynı zamanda hava değişimi de yaşamış olan birey, astım, bronşit ve bazı alerjik gibi hastalıklar için de bir nevi tedavi süreci içerisine girmiş oluyor. Haliyle sadece ruh sağlığı değil, fiziksel sağlık için de tatil programları çok faydalı olabilmektedir. Şayet tatil programı kaplıca ya da termal turizmi kapsıyor ise, bu alelen bir sağlık aktivitesidir diyebiliriz. Nitekim bu tatillerde romatizmal rahatsızlıklardan tutun da, kas ve eklem ağrılarına, sedef hastalığı gibi cildiyeyi ilgilendiren rahatsızlıklara kadar bir çok hastalıklar tedavi edilebilmektedir. İnsanlar tatillerini yaparken aynı zamanda da tedavilerini gerçekleştirebilmektedirler.
Hastalıklardan nasıl korunabiliriz?
Gelişen teknoloji, hızla büyüyen şehirler bir çok hastalığı da maalesef ki beraberinde getirmektedir. Sağlıklı beslenen, spor yapan, düzenli uyku uyuyan ve tatil programlarını aksatmayan bireyler yine de bazı hastalıklara yakalanabiliyor. Kirli hava, yoğun iş stresi, gıda teknolojisinde yaşanan olumsuz gelişmeler, bozulan sebze ve meyve genetikleri artık hastalıklara yakalanma riskini oldukça yüksek seviyelere taşımaktadır. Organik sebze ve meyvelerden tüketmek, kirli havanın yoğun olduğu bölgelerden uzak durarak bir çok hastalığın aslında önüne geçebiliriz. Organik gıda ürünlerine artık kolaylıkla ulaşılabilmektedir.
Diğer hormonlu ürünlere nispeten fiyatları tuzlu olabilmekte ancak, sağlık açısından faydası düşünüldüğünde insanlar tereddütlerinden kurtulabilmektedir. Aşırı bilgisayar kullanımı başta göz olmak üzere, kişinin ortopedik yapısına kadar çeşitli konularda hasar verebilmektedir. Ekrana saatler boyunca bakmak çeşitli göz rahatsızlıklarını beraberinde getirdiğinden kişi belirli aralıklarla mutlaka gözlerini dinlendirmelidir. Yine aynı şekilde, bilgisayar başında uzun saatler boyunca değiştirilmeyen oturuş bozuklukları da kişinin ortopedik yapısına büyük zararlar verebilmektedir. Özellikle de bel ve sırt ağrıları artan kişiler alışkanlıklarını değiştirmedikleri müddetçe de vücutlarında ortaya çıkan bu hasar daha da ilerleyecektir.
Uzun süren bilgisayar kullanım süreleri kısılarak bir nebze de olsa zararı azaltılabilmektedir. Eşcinsel ilişkiler ya da fuhuş gibi unsurlar bir çok hastalığı da beraberinde getirdiğinden kişi bu tarz durumlardan uzak kalarak bulaşıcı olan bazı hastalıkları kendisinden uzaklaştırmış olacaktır.
1099 genel görüntüleme, 1 bugün